TÜRKİYE'NİN EN İYİ SESLİ CHAT MERKEZİNDE CANLI MUZİK ŞİİR ODASİNA BEKLİYORUM SİZLERİ...! IstanbuL
25 Temmuz 2012 Çarşamba
Seslilazim
Seslilazim Dedik ve herkese hitap eden bir isimle Sitemizi Açtık Herkese Bir Seslilazım Değilmi ?? Sizlerle Birlikde Daha Güzel yerlere Gelecegimizin bilinci içindeyiz.Hepinize çok Tşk Ederiz.Sesli sohbet Yapmak için Resmi Tıklamanız Yeterlidir.Hepinize...
9 Haziran 2012 Cumartesi
WwW.Chatgunu.CoM
WwW.Chatgunu.CoM sitemizde şiir yarişmasi yapilmiştir ...Son derce duygusal ve cok cesitli sesli sitelerden katilimlarin yuksek olusu geceye renk katmiştir.juri kazanan arkadasimiza
ödülünü fakirlere dagitmak icin ,kendileriene takdim etmiştir...Kazana arkadasimiz tebrik ediyorum tüm gelen arkadaslarimizi yeni bir yarişmada bekliyoruz.
WwW.ChatGuNu.CoM
~IstanbuL~
Super Master
5 Kasım 2011 Cumartesi
Sevgilerimle...
Müge Bal
dunyakadinlarin@gmail.com
« Önceki Yazısı BU HABERİ PAYLAŞ
Arkadaşına gönder
Yazdır En büyük günah
05 Kasım 2011
Yazı Boyutu: “En büyük günah hırsızlıktır” diyor bir baba,
“can almak?” diye soruyor çocuk, “o da bir insanın hayatını çalmaktır” diyor.
“Ya yalan?” diye ekliyor çocuk, “o da çalmaktır diyor, insanın doğruyu bilme hakkını ondan çalmaktır.”
İşte geçenlerde izlediğim bir filmden aklımda kalan birkaç cümle…
En büyük günah; hırsızlık bence de…
Kalbimizin üzerindeki toz tanelerinin dışa yansımalarının her biri, sevgisiz, saygısız, anlayışsız her tavrımızın içinde bir hırsızlık var…
İçim daralıyor bu aralar
Adamın biri doktora gider. Doktora derki, hastayım, hayattan zevk alamıyorum. Açlar aklıma geliyor, yemek yiyemiyorum. Çıplaklar hatırıma geliyor, onlarla birlikte üşüyorum. Her cinayette kendimi suçlu buluyorum. Her katil bıçağının kabzasını sanki benim ellerim tutmuştur. Her atılan kurşun benim kalbime saplanıyor. Bütün bu toplumun suçları benim omuzlarıma yüklenmiş. Artık gülmeyi unuttum...
Doktor, hastasını omzundan tutar, pencerenin önüne getirir, perdeyi aralar, parmağıyla karşı duvardaki afişi gösterir. Bu afişte, bir sirk palyaçosunun reklamı vardır.
Azizim, der, şu palyaçoyu görüyor musun? Tavsiye ederim, her gece bu palyaçonun gösterilerine git. Bütün kederini, elemini, derdini unutursun. Gülmeyi, kahkahayı öğrenirsin. Hayattan yeni baştan zevk almaya başlarsın.
Hasta başını eğer ;
Doktor der, “o palyaço benim!”
Mobbing
Bodsky “Taciz Edilmiş Çalışan” adlı kitabında; “taciz ya da rahatsız etme, insanların kendilerini ayrı tutma ve ayrıcalıklarını koruma için kurulu bir işleyişin olmadığı zaman başvurdukları bir yoldur” şeklinde tanımlamaktadır.
Ben de bu kitabın bu satırlarından yola çıkarak, günümüz işyerlerinin en büyük iç sıkıntısı olan mobbing hakkında sizlere biraz hatırlatma yapmak istiyorum…
Yazı benim fikir ya da yorumlarımdan oluşmamaktadır, saygı değer bir psikologumuzun internette bizlerle paylaşmış olduğu bir yazıdır…
***
'Mobbing'in sözcük anlamı, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir.'
Mobbing özellikle hiyerarşik bir yapılaşmanın olduğu gruplarda, zayıf bir kontrolün olduğu örgütlerde güçlünün altta kalanlara psikolojik yollardan baskı yapmasıdır.Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinler arası çalışılan bir konu haline gelmiştir.
Mobbing sözcüğü önceleri çocukların birbiriyle olan zorbalık ilişkilerini tanımlamakta kullanılmıştır. İşyerlerinde de 1950-1960’lı yıllarda yapılan araştırmalar mobbingin sadece çocuklar arasında yaşanmadığını ortaya koymuştur. Mobbing, kökü Latince olan ve bir kimseyi sıkıştırmak, bunaltmak ve taciz etmek anlamında bir sözcüktür.
Mobbing duygusal bir saldırıdır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşverenin ima, alay ve karşısındakinin toplumsal itibarını düşürme gibi saldırgan bir ortam yaratarak onu işten çıkmaya zorlamasıdır.
Kişiye yönelik, yaş, ırk, cinsiyet gibi herhangi bir ayrımcılık olmadan, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır.
Hangi işyerlerinde ve hangi kişilerin mobbinge uğradığına bir göz atacak olduğumuzda; kar amacı gütmeyen kuruluşlarda, özellikle okullar ve hastanelerde mobbingin daha yaygın olduğu sonucuna varmaktayız.
Mobbinge uğrayanların genel özellikleri ise aşağıdaki sıralamada yer almaktadır.
• İşini çok iyi, hatta mükemmel yapan,
• İlişkileri olumlu ve çevresindekilerce sevilen,
• Çalışma değerleri sağlam,
• Dürüst ve güvenilir,
• Bağımsız ve yaratıcı,
• Zorbanın yeteneklerinden üstün özelliklere sahip olan
Zorbanın genel özellikleri ise aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı gibi niteliklerle tanımlanır.
Aslında mobbingcinin ve kurbanın kişilik özellikleri ve işyeri koşulları bize mobbingin nedenlerini açıklıyor. Bunlar 4 başlık alında toplanıyor.
• Birisini bir grup kuralını kabul etmeye zorlamak,
• Düşmanlıktan hoşlanmak
• Can sıkıntısı içinde zevk arayışı
• Önyargıları pekiştirmek olarak sıralıyor.
Bunlara ek olarak Mobbingcinin kötü kişiliği, bunu patron olması nedeniyle ilahi hak olarak görmesi, şişirilmiş benmerkezcilik, narsis kişilik, çocukluk travmaları vs. de sayılabilir.
Ve bayram gelir...
Hoşgelir...
Hepimizin bayram tatilinin iyi geçmesini dilerim...
Sağlıklı, varlıklı ve mutlu nice güzel bayramlara...
Sevgilerimle...
dunyakadinlarin@gmail.com
« Önceki Yazısı BU HABERİ PAYLAŞ
Arkadaşına gönder
Yazdır En büyük günah
05 Kasım 2011
Yazı Boyutu: “En büyük günah hırsızlıktır” diyor bir baba,
“can almak?” diye soruyor çocuk, “o da bir insanın hayatını çalmaktır” diyor.
“Ya yalan?” diye ekliyor çocuk, “o da çalmaktır diyor, insanın doğruyu bilme hakkını ondan çalmaktır.”
İşte geçenlerde izlediğim bir filmden aklımda kalan birkaç cümle…
En büyük günah; hırsızlık bence de…
Kalbimizin üzerindeki toz tanelerinin dışa yansımalarının her biri, sevgisiz, saygısız, anlayışsız her tavrımızın içinde bir hırsızlık var…
İçim daralıyor bu aralar
Adamın biri doktora gider. Doktora derki, hastayım, hayattan zevk alamıyorum. Açlar aklıma geliyor, yemek yiyemiyorum. Çıplaklar hatırıma geliyor, onlarla birlikte üşüyorum. Her cinayette kendimi suçlu buluyorum. Her katil bıçağının kabzasını sanki benim ellerim tutmuştur. Her atılan kurşun benim kalbime saplanıyor. Bütün bu toplumun suçları benim omuzlarıma yüklenmiş. Artık gülmeyi unuttum...
Doktor, hastasını omzundan tutar, pencerenin önüne getirir, perdeyi aralar, parmağıyla karşı duvardaki afişi gösterir. Bu afişte, bir sirk palyaçosunun reklamı vardır.
Azizim, der, şu palyaçoyu görüyor musun? Tavsiye ederim, her gece bu palyaçonun gösterilerine git. Bütün kederini, elemini, derdini unutursun. Gülmeyi, kahkahayı öğrenirsin. Hayattan yeni baştan zevk almaya başlarsın.
Hasta başını eğer ;
Doktor der, “o palyaço benim!”
Mobbing
Bodsky “Taciz Edilmiş Çalışan” adlı kitabında; “taciz ya da rahatsız etme, insanların kendilerini ayrı tutma ve ayrıcalıklarını koruma için kurulu bir işleyişin olmadığı zaman başvurdukları bir yoldur” şeklinde tanımlamaktadır.
Ben de bu kitabın bu satırlarından yola çıkarak, günümüz işyerlerinin en büyük iç sıkıntısı olan mobbing hakkında sizlere biraz hatırlatma yapmak istiyorum…
Yazı benim fikir ya da yorumlarımdan oluşmamaktadır, saygı değer bir psikologumuzun internette bizlerle paylaşmış olduğu bir yazıdır…
***
'Mobbing'in sözcük anlamı, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermektir.'
Mobbing özellikle hiyerarşik bir yapılaşmanın olduğu gruplarda, zayıf bir kontrolün olduğu örgütlerde güçlünün altta kalanlara psikolojik yollardan baskı yapmasıdır.Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinler arası çalışılan bir konu haline gelmiştir.
Mobbing sözcüğü önceleri çocukların birbiriyle olan zorbalık ilişkilerini tanımlamakta kullanılmıştır. İşyerlerinde de 1950-1960’lı yıllarda yapılan araştırmalar mobbingin sadece çocuklar arasında yaşanmadığını ortaya koymuştur. Mobbing, kökü Latince olan ve bir kimseyi sıkıştırmak, bunaltmak ve taciz etmek anlamında bir sözcüktür.
Mobbing duygusal bir saldırıdır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşverenin ima, alay ve karşısındakinin toplumsal itibarını düşürme gibi saldırgan bir ortam yaratarak onu işten çıkmaya zorlamasıdır.
Kişiye yönelik, yaş, ırk, cinsiyet gibi herhangi bir ayrımcılık olmadan, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlıktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır.
Hangi işyerlerinde ve hangi kişilerin mobbinge uğradığına bir göz atacak olduğumuzda; kar amacı gütmeyen kuruluşlarda, özellikle okullar ve hastanelerde mobbingin daha yaygın olduğu sonucuna varmaktayız.
Mobbinge uğrayanların genel özellikleri ise aşağıdaki sıralamada yer almaktadır.
• İşini çok iyi, hatta mükemmel yapan,
• İlişkileri olumlu ve çevresindekilerce sevilen,
• Çalışma değerleri sağlam,
• Dürüst ve güvenilir,
• Bağımsız ve yaratıcı,
• Zorbanın yeteneklerinden üstün özelliklere sahip olan
Zorbanın genel özellikleri ise aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı gibi niteliklerle tanımlanır.
Aslında mobbingcinin ve kurbanın kişilik özellikleri ve işyeri koşulları bize mobbingin nedenlerini açıklıyor. Bunlar 4 başlık alında toplanıyor.
• Birisini bir grup kuralını kabul etmeye zorlamak,
• Düşmanlıktan hoşlanmak
• Can sıkıntısı içinde zevk arayışı
• Önyargıları pekiştirmek olarak sıralıyor.
Bunlara ek olarak Mobbingcinin kötü kişiliği, bunu patron olması nedeniyle ilahi hak olarak görmesi, şişirilmiş benmerkezcilik, narsis kişilik, çocukluk travmaları vs. de sayılabilir.
Ve bayram gelir...
Hoşgelir...
Hepimizin bayram tatilinin iyi geçmesini dilerim...
Sağlıklı, varlıklı ve mutlu nice güzel bayramlara...
Sevgilerimle...
Yıldızhan
Yıldızhan, davayla ilgili olarak avukatı Erol Yılmaz Aras aracılığıyla yayın yasağı kararı aldırttı. Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesi, Yıldızhan’ın haber konusu edilmesine engel olunması talebi üzerine yayın yasağı getirilmesine karar verdi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlunun düğününün ardından Sheraton Otel’de adı grup seks ve darp olayıyla anılan Yıldızhan’ın Kanal 7’de sunduğu program yayından kaldırılmış, olan Bakan Çağlayan’ın büyük tepkisini çekmişti.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlunun düğününün ardından Sheraton Otel’de adı grup seks ve darp olayıyla anılan Yıldızhan’ın Kanal 7’de sunduğu program yayından kaldırılmış, olan Bakan Çağlayan’ın büyük tepkisini çekmişti.
Asansörde küçük kızlara taciz
Asansörde küçük kızlara taciz
Ankara'da 15 ile 16 yaş arasındaki 4 kız çocuğuna asansörde elle cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen 36 yaşındaki Deniz B. gözaltına alındı
05 Kasım 2011 - 12:33
Yazı Boyutu: Çankaya İlçesi Çiğdem Mahallesi’nde oturan 4 kız çocuğu, makine mühendisi olduğu öğrenilen evli Deniz B.’nin kendilerine elle cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla farklı tarihlerde polise başvurdu.
Bunun üzerine harekete geçen Ankara Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro ekipleri, Deniz B.’yi takibe aldı. Güvenlik kamerası görüntülerini de inceleyen ekipler, Deniz B.’yi küçük yaştaki bir kızla bir apartmana girdiği sırada gözaltına aldı.
ASANSÖRDE TACİZ İDDİASI
Deniz B., iddiaya göre, sokakta oynayan kız çocuklarına yaklaşıp onlarla sohbet ediyordu. Şüpheli, ardından da evlerine giden kızları takip edip, asansöre yalnız bindikleri sırada elle cinsel tacizde bulunuyordu.
Kızların tepki göstermesi üzerine de, "Korkma bir şey yapmayacağım, sadece seviyorum, benim de kızım var" dediği ileri sürülen Deniz B.’nin evli olduğu ancak çocuğu olmadığı öğrenildi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
’Küçük yaştaki kız çocuklarını kandırarak cinsel istismarda bulunmak’ suçundan gözaltına alınan Deniz B., polisteki ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, "Ben onlara cinsel istismarda bulunmadım. Bir baba şefkatiyle yaklaştım, sadece sevdim" dedi.
Şüpheli, polisteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)